{ "title": "Dopamin", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/dopamin.jpg", "date": "21.01.2024 01:56:00", "author": "özlem eren", "article": [ { "article": "Dopamin, beyinde salgılanan bir hormon olarak bilinmektedir. Nörotransmitter olarak görev yaparlar ve sinir hücreleri arasında iletişimi sağlamaktadırlar. Dopamin genellikle serotonin hormonu gibi “mutluluk hormonu” olarak bilinmektedir. Dopamin (DA), vücudun ürettiği doğal bir kimyasaldır. Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapmakla beraber, hipotalamustanda salgılanarak kana karışırlar ve nöro hormon görevi yaparlar. Nöro hormon olarak görevi hipofizin ön lobundan bulunan prolaktin salgılanmasını baskılamaktır.

Beynin birkaç bölgesinden salgılanabilen dopamin: duygularınızı ve hareketlerinizi etkileyen, haz hissini ve acıyı etkileyen bir kimyasaldır.

Dopaminin sempatik sinir sistemindeki etkileri nedeniyle ilaç olarak; kalp atışlarını hızlandırmak için ve ayrıca kan basıncını yükseltmek için kullanılmaktadır. Kan-beyin omurilik sıvısı engelini geçemediği için merkezi sinir sitemini direk etkileyememektedir. Parkinson rahatsızlığı bulunan kişilerde ve Dopa-Duyarlı distoni hastalarında, beyindeki dopamin miktarını fazlalaştırmak için, dopamin sentezinde öncü molekül görevi yapabilen L-DOPA molekülü kullanılmaktadır, zira L-DOPA kan-beyin bariyerini aşabilir.

Dopaminin, mutluluk hissi vermesinin yanında insanlarda ve hayvanlarda birçok fonksiyona sahiptir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir.
Dopaminin aşırı fazla olması veya eksik olması bazı ciddi sağlık sorunlarına sebep olmaktadır. Dopaminin az salgılanması Parkinson hastalığının oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Uyuşturucu veya sigara kullanımı sonucu dopamin miktarının artması ise bağımlılığa yol açmaktadır. Şimdide yukarıda isimlerini yazdığımız fonksiyonlara kısaca değinelim.

Dopamin ve Hareket: Beynin bazal gangliya adlı kısmı insanın hareketlerini düzenler. İnsanın hareketlerini düzenli ve normal yapabilmesi için ve bazal gangliyanın iyi çalışabilmesi için belli bir miktar dopamine gereksinim duyulmaktadır. Kişinin beyninde dopamin eksikliği oluştuğunda, hareketlerde gecikme ve koordinasyonsuzluk meydana gelir. Eğer dopaminde fazlalık söz konusu olduğunda ise beyindeki bu fazlalık vücudun tekrarlanan tikler gibi garip davranışlar sergilemesine ve gereksiz yere hareketler yapmasına sebep olur.

Dopamin ve Ödül (Haz): Bekleyen Davranış Dopamin beyinde haz duygusuna oluşmasına sebep olur. Haz duyulan durumlar esnasında salgılanır. Bu yüzden kişinin haz verecek davranışlar yapmasına ve bunu yaparken sadece olağan şeyler değil kişinin saçma sapan arayışlara girmesine neden olabilir. Haz verecek şeyler ise yiyecek, seks veya uyuşturucu olabilir.

Dopamin ve Bağımlılık ilişkisi: Sigara, kokain ve amfetaminler dopaminin sinir hücreleri aracılığıyla yeniden emilmesini engel olurlar. Bu nedenle sinir uçları arasında dopamin birikir ve bu biriken dopamin vücudun dengesini bozarak beyne bir fazlalık bildirir bunu haz olarak algılayan beyin bu maddelerden yine isteyebilir ve bu da kişide bağımlılık Hâli oluşumuna neden olur.

Dopamin ve Hafıza: Beyindeki dopamin düzeyleri, özellikle prefrontal korteksteki, bir süreliğine hafızanın iyileştirilmesini sağlar. Bu yüzden Dopaminin vücuttaki oranı vücudun dengesi açısından çok önemlidir. Bununla birlikte dopamin seviyesinin hassas bir aralığı vardır. Dopamin çok vücutta çok fazla olduğunda ve azaldığında hafıza zarar görebilir.

Dopamin ve Dikkat: Vücudun salgıladığı dopamin, odaklanmayı ve dikkati artırmaktadır. Dopamin, belli bir soruya verilecek cevabı temel alarak kısa süreli hafızada neyin kalacağına karar verir. Prefrontal korteksteki oluşacak dopamin azlığının dikkat eksikliğine sebep olduğu bilinmektedir.

Dopamin ve Kavrama: Dopamin, Beynin ön loblarındaki bulunan dopamin bilginin, beynin diğer bölgelerine bilgi akışını kontrol eder. Kişide dopamin eksikliği olduğunda nöro-kognitif fonksiyonlarda düşüş meydana gelir, özellikle hafıza, dikkat ve problem çözme yeteneğinde önemli ölçüde eksilmeler görülür.

Sosyal Fonksiyonlar: Dopamin azlığının yaşandığı kişilerde, sosyal anksiyete ve sosyal fobiyle ilişkili sıkıntılar olduğu saptanmıştır. Bunun yanı sıra bipolar bozukluk hastalarının da olması gerekenden fazla sosyal olduğu gözlenmekte ve bunun sebebinin de dopamin miktarındaki artış olduğu düşünülmektedir.
" } ] }