{ "title": "Etnometodoloji", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/etnometodoloji.jpg", "date": "20.01.2024 02:41:17", "author": "oktay öztürk", "article": [ { "article": "Etnometodoloji, göre gerçekte toplumsal bir düzen yoktur. Kişiler bir düzen algıladıkları için toplumsal düzen varmış gibi görürler. Yani toplumsal düzen, bu toplumun üyeleri tarafından ortaya çıkarılan kullanışlı bir kurgudan ibarettir. Etnometodoloji diğer sosyolojik yaklaşımlara oranla yeni bir sosyolojik yaklaşımdır. Etnometodoloji 'insanların gerçeklik duygularını nasıl yarattıklarını ve nasıl sürdürdüklerini, değiştirdiklerini açıklamaya yardımcı olan kavramlar ve ilkeler geliştirmiştir. Etnometodoloji Alfred Schutz'un ve Talcott Parson'ın çalışmalarına dayanarak ortaya çıkan geliştirilen ve genel olarak fenomenolojik düşüncelerin araştırmalara uygulanmasını içeren ve inceleyen bir yaklaşımdır. Etnometodoloji kökleri aynı zamanda fenomenolojide yer alan kişilerin sıradan günlük yaşamda kullandıkları birtakım yöntemleri toplumsal düzeni yarattıkları varsayımına dayanan ve bu yöntemleri inceleyerek insanların hem toplumsal düzenlerini hem de gündelik yaşamlarının ilk anda görülmeyen kurallarını nasıl anlamlandırıp ürettiklerini ortaya çıkarmalarını sağlayan 'teorik' bir yaklaşımdır. Garfinkel'e göre ve diğer etnometodologlara göre kişilerin içinde bulundukları ve yaşamlarını sürdürdükleri dünyayı anlamlandırmak, hatta yaratmak için kullanmış oldukları temel araçları dil ve konuşma etkinliğidir. Etnometodolojinin en temel kavramları arasında Garfinkel'in çalışmaları, belgeleme yöntemi, dizinsellik anlamın bağlama-gönderimliliği ve refleksitive önemli bir yere sahiptir.

Üyelerin Yöntemleri: 'Belgeleme Yöntemi'

Belgeleme yöntemi Garfinkel'in Mannheim'den ödünç almış olduğu bir kavramdır. Temelde var olan kalıpların 'belgesi' imi, belirli bir görüntü gibi davranması bu görüntünün temelde bulunan kalıbın adına, onun varlığını ya da var olduğunu kanıtlamak için bu özellikleri kalıp hakkındaki bilgilere dayanarak yorumlamışlardır. Daha açık bir ifade ile tanımlayacak olursak kişilerin gündelik yaşamlarında karşılaştıkları söz ve bilgilerini, hareketlerini ve belirli özelliklerini ayıklayıp bu özelliklerin altta yatan bir kalıbın kanıtı olarak görmüşlerdir. Kendi bireysel belgelerinden yararlanarak bu kalıpları elde ederler. Özellikleri bu kalıp hakkındaki yorum ve bilgilerine dayanarak yorumlamışlardır. Aynı apartmanda oturduğunuz komşunuzun iyi biri olup olmadığını anlamanız için iyi bir komşunun özellikleri ile ilgili sağ duyusuna, düşüncesine dayalı kendi içinizde komşunuzla ilgili bir teoriniz olabilir. Örnek verecek olursak komşunuz gürültü yapmayan ve komşularına yardımcı olan bir yapıda ise bu özellikleri sebebiyle bu kişinin iyi bir komşu olduğunu düşünebilirsiniz. Apartmanınıza yeni bir komşunuz geldiğinde de yeni komşunuzu bu özelliklere göre değerlendirir ve iyi bir komşu olup olmadığı hakkında yorum yaparsınız. Bu örnek ile kalıbı yaratmak için kullandığınız özellikler ve kalıbın kendisi olarak birbirlerini güçlendirmiş olur.

Etnometodolojik Çalışmalara Örnekler

Etnometodologların karakollar, aileler, okullar, siyasi kuruluşlar, hastaneler, adliyeler, bürokratik örgütler, doktor-hasta ilişkileri, ıslahevleri, öğretmen eğitim programları, cadı avı ritüelleri gibi birbirinden farklı ve çeşitli toplumsal ortamlarda çalışmalar yaptıkları görülebilir.

Michael Lynch: Bir araştırma laboratuvarını incelediği çalışmasında diğer araştırmacıların etkinliklerinin nasıl bilimsel etkinlikler olarak gerçekleştirdiklerini, bilimin gerçeklerinin araştırmacıların gündelik hayattaki yaşam etkinlikleri aracılığıyla nasıl toplumsal olarak oluştuğunu ortaya koymaya çalışmıştır.

D. H Zimmerman: Bürokratik örgütlerdeki kurallar ile ilgili çalışmalar yapmıştır. Kuralların davranışları yönetmediğini, aksine kişilerin bu kuralları kendi etkinliklerini açıklamak ve tamamlamak için kullandıklarını ve kişilerin yapmış olduğu bazı etkinlikleri kuralların ihlal ettiğini gerektirse bu durumu kurala gönderme yaparak meşrulaştırmaya çalışmıştır.

Aaron Cicourelde: Schegloff iletişimsel eylemler üzerinde çalışmış, konuşma üzerinde çeşitli analizler yapmış ve daha sonrasında ise konuşma analizi olarak bilinen alanın gelişmesinde oldukça etkili olmuştur. Suç hakkındaki suç davranışının, resmi istatistiklerin kesin bir yansıması olmaktan daha çok bu gerçekleri ve rakamları toplayan, yorumlayan görevlilerin, özellikle de polislerin yaptığı yorumların ve etkinliklerinin bir yansıması olduğunu göstermiştir.

Etnometodolojiye Getirilen Başlıca Eleştiriler
" } ] }