{ "title": "Hezeyan", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/hezeyan(1).jpg", "date": "20.01.2024 12:30:02", "author": "ümit kadak", "article": [ { "article": "Hezeyan; Belli bir dönemde ve toplum içinde gerçeğe aykırı düşünceyi tanımlamak için kullanılmaktadır. Hezeyan, delüzyon, peronaya, sanrı terimleriyle de ifade edilmektedir. Bunlar genellikle zihinsel ya da nörolojik hastalık ile ortaya çıkmış olsa da belli bir hastalıkla bağlantılı değildir. Fiziksel ve zihinsel pek çok normal olmayan durumda ortaya çıkabilir. Şizofren bozukluklarda teşhis açısından önem arz eden bir durumdur. Kişilerin inançlarını önemsemeden, var olan fikri düşüncenin hatalı olduğuna dair kesin deliller olmasına rağmen ve dış gerçeklikten yanlış anlamlar çıkartmaya dayalı yanlış inançlardır. Bu inançlar insanın bağlı olduğu kültürün diğer bireyleri tarafından genelde kabul görmez. Kişide hezeyanların olması, kişinin ruhsal bozukluğu olduğunu yani gerçeği test etmesinin bozuk olduğunu gösterir. Bu rahatsızlık genellikle 40 yaş civarında yani geç başlangıçlı olarak görünür.

Hezeyanın iki türü bulunmaktadır. Bunlar

Bu tür hezeyanlar gerçekleşmesi mümkün olmayan düşüncelerdir.

Tuhaf Olmayan Hezeyanlar; Bunlar ise yaşanması mümkün olan hezeyanlardır. Bu tür hezeyanlar, gerçek olan düşüncelerden ayırt edilebilmesi oldukça zordur. Bunların içinde sıkça oluşan hezeyanlar büyüklük, kıskançlık, kötülük görme, önemli bir kişinin kendisine âşık olması, suçluluk gibi konuları kap-sayanlardır.

Özellikleri; Hezeyan bir sebepten dolayı mantığa, akla ters gelen şeyleri ifade etme saçma sapan konuşmalar yapmakla kendini gösterir. Hezeyanda hakkında yeterli bir delil bulunmayan konuyla tamamen zıt olacak şekilde bir yanlış iddia söz konusudur. Rahatsızlık sahibi olan kişi bu sabit düşünce ile uğraşır. İnsanların yaşadığı toplumların kültürel yapısına uyacak fikirler, ruhsal açıdan hezeyan sayılmaktadır. Örnek verecek olursak, Toplumda yaygın olan çoğu kimselerce duyulmuş benimsenmiş inançlar hezeyan değildir. Hezeyan çoğu zaman şüpheyle karıştırıldığı da oluyor. Bu ayrımın yapılması kolay olmasının yanında önemlidir de. Kişinin uzmanlar tarafından yapılan psikolojik değerlendirmesindeki bir düşüncenin hezeyan olup olmadığını anlamak çok zor değildir. Kişinin akıl yürütmesi ve konuyla uğraşma biçimi değerlendirildiğinde, bunun hezeyan olup olmadığı belirlenebilir. Kişide muhakeme bozukluğunun olması bir hezeyan nedenidir. Hezeyanda muhakeme bozukluğu neden ve sonuç ilişkisinin mantıksız kurulmasıdır. Hezeyan sahibi kişiler düşüncelerinin ve fikir doğruluğunu ispatlamak, kendilerini hayallerindeki düşmanlardan korumak veya haklarını elde edebilmek için çok çaba sarf ederler. Yaşamları bu çerçevede döner. Akıl hastası olan kişide kötülük görme olasılığı varsa, bu kişi gerçekten birisinden kötülük görse bu kişinin muhakemesi doğru olduğunu göstermez. Kişinin aynı zamanda bu hezeyan dışındaki düşünceleri normal görünebilir. Yani her söylediği tuhaf ve saçma olmayabilir.

Tedavisi; bu hastalar için en etkili tedavi yolu antipiksotik ilaç tedavisi uygulanmasıdır. Ancak kişiler hasta olduklarını kabul etmediği için, genellikle bu tedaviyi kabul etmezler. Kendilerine uygulanacak ilaç tedavisini hezeyanları içerisinde açıklarlar. Hasta doktor arasındaki ilişki son derece önemlidir. Kişilerin hezeyanlarını sorgulayarak değiştirmeye çalışmak, fazla başarılı olan bir seçenek değildir. Bunu saldırgan bir tutum olarak algılarlar. Hastanın yanındaymış gibi yanaşarak, hezeyanları değiştirmek istemekte yanlış bir yöntemdir. Ancak kişinin yaşadığı sıkıntılar üzerinden konuşarak iletişim kurmak başarılı olmak için mümkün olabilir.
" } ] }