{ "title": "Homofobi", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/homofobi(1).jpg", "date": "19.01.2024 00:06:13", "author": "idil alacan", "article": [ { "article": "Homofobi, eş cinsel kişilere ya da eş cinsellik kavramına karşı duyulan nefret, hoşnutsuzluk ve korku halidir. Eş cinsellik aynı cinsiyetteki kişilerin birbirlerine karşı hissettikleri romantik ve cinsel çekimdir.

Homofobi davranışlarını sergileyen kişilere homofobik ismi verilmektedir. Bu davranışlarda bulunan kişilerin eylemleri genellikle psikolojiktir. Örneğin kendisinin eş cinsel olduğundan şüphelenen kişiler bu korkusunu homofobi olarak dışa vurabilir. Bilinçaltında eş cinsel eğilimleri bulunan kişiler kendileriyle yüzleşemediği ve bu duyguyu kabul edemediği için, bunu homofobi olarak maskeler ya da diğer insanların durumunu öğrenmesinden çekindiği için eş cinsel kişilere karşı psikolojik ya da fiziksel olarak saldırgan tavırlar sergileyebilir. Homofobik davranışlar sergileyen kişilerin çoğunluğunun potansiyel bir eş cinsel olduğu söylenebilir.

Homofobinin nedenleri arasında toplumsal, dini, ideolojik ya da psikolojik etkenler yer almaktadır. Eş cinsel kişilerin geçmiş tarihlerde ve günümüzde birçok din inancına göre tanrı tarafından cezalandırıldığına inanılmaktadır. Küçük yaştan itibaren dinsel eğitimin ve öğretinin içinde bulan kişilerde homofobik yaklaşımların sıklığı gözlemlenmiştir. Homofobik davranışlar sebebiyle çoğu kişi toplumsal tutum nedeniyle olumsuz durumlarla karşı karşıya kalabilmektedir. Bu olumsuzluklar okulda, işte, evde ve toplumun her kesiminde ortaya çıkmaktadır. Bu olumsuzluklar genellikle sözel istismarlar, fiziksel şiddet ve tehdit şeklinde yaşanmaktadır. Bu nedenle homofobik kişiler kendilerini dışlanmış, aşağılanmış ve reddedilmiş hissederler. Bu olumsuzluklar kişide zihinsel sağlık açısından riskler teşkil etmektedir. Çoğu homofobik hastada toplumsal baskı sebebiyle intihar girişimleri yaşanmaktadır. Tüm bunların yanı sıra toplumun bazı kesimleri homofobik duygulardan rahatsız değildir. Homofobinin ruhsal bir bozuklukla ilişkisi olmadığına ve hatta sosyal veya mesleki işlevlerde de bir aksamaya neden olmadığı savunulmaktadır.

Homofobide yaşanan bu eş cinsellik korkusu üst yüzeyde olmayabilir. Zihnin arka planında yaşanabilir. Böyle olduğunda kişi içindeki korku ya da suçluluk duygusunun farkında değildir. Arka planda bastırılmış bu duygular homofobik kişide depresyon, panik atak gibi belirtilerle kendini gösterir. Kişide son derece büyük bir sıkıntı yaratan ve hayatı büyük ölçüde zorlaştıran bir ruh hali yaratır. Bu korkuların bilincinde olunan bir kişiyle bastırılmış duyguları olan bir kişinin yaşadıkları birbirinden farklılık gösterir. Bu nedenle psikoterapide uygulanacak tedavi yöntemleri de birbirinden farklıdır. Homofobik sıkıntılara yönelik uygulanan bu psikoterapi yöntemi ile bu sıkıntılardan tamamen kurtulmak mümkündür.
" } ] }