Kendine Zarar Verme, İnsanların kendilerine zarar verme eylemleri demek kendi bedenlerine ciddi hasarlar vererek ve vücudunun belirli yerlerine zarar vererek yaralaması durumu olarak tanımlanır. Özellikle çocuklarda girdikleri yeni ortamda uyum problemi yaşadıklarında, kendi bedenlerini keserek rahatladığını görme haline sık rastlanılır. Kendine zarar veren insanın geçmişinde çok zorlu problemler yaşadığını ve bunu içselleştirerek, dışarıya bu şekilde yansıtma ifadesi olarak görülmektedir. Çoğunlukla bireyler kendilerine neden zarar verdiklerini bilmezler.
Bu yansıtma işlemi kelimelerle ve düşüncelerle ifade edilmemenin bir şeklidir. Kişiler kendi bedenlerine zarar verdikten sonra tekrardan hayat ile başa çıkabilme konusunda kendilerine güvenirler. İnsanoğlu ciltlerini çizerek, vücutlarının belli alanlarını keserek ve yakarak, ellerini ısırarak, çok fazla ellerini ovuşturarak ve çok fazla vücutlarını kaşıyarak, bilerek kendilerini sağa sola veya evdeki eşyalara çarparak, çok fazla ilaç tüketerek ya da buna benzer türden şeyler içerek kendilerini zehirler ve yaralarlar. Kendisine zarar veren insanların birçok gayesi vardır. Bunlar şunlardır;
Çektiği sıkıntıları ve acıları dışarıya vurmak,
İlgi alanlarını acısı dışındaki başka alanlara yönlendirmek,
Başka insanlara iç dünyalarını aktarmak,
Başkalarının tesellisine ihtiyaç duymak.
Bu durum aynı anda kendi hayatının kontrolünü elinde tutma çabası veya kendisine ceza vermesi anlamlarına da gelmektedir. Çünkü bu insanlar başka kişilerin onlara verdikleri tepkiler karşısında korkuya kapılırlar, utanırlar ve bu durumdan dolayı endişe ederler. Kendi bedenlerini yaralayan insanlar yaptıkları bu davranışlara dikkat çekmek yerine bu durumu onlardan gizlemeyi tercih ederler. Genellikle insanlar bu zarar vermenin farkında olmasalar bile bu davranışları sergilemektedirler. Bunu şu şekilde yaparlar:
Çok fazla sigara tüketmek,
Aşırı alkol tüketmek,
Haddinden fazla yemek yemek,
Çok fazla çalışarak bedenini yormak normal insanların yaptıkları eylemlerdir. Bu eylemler insanların hissizleşmesine neden olmaktadır. Dikkatlerini başka yönlere çekerek düşünmekten kaçınırlar ve duyguları ile baş başa kalmaktan uzaklaşırlar.
İnsanların kendilerine zarar verme sebepleri şunlardır
Fiziksel sebeplerden kaynaklı olabilir.
İletişim sorunu yaşayanlarda meydana gelir.
Belli hastalıklar yüzünden acı çektiği için kendisine zarar verebilir,
Zararlı alışkanlıklar sonucunda kendisine zarar verebilir.
Bazı hastalık nöbetleri geçirdiği esnada kendisine zarar verebilir.
Fazla sinir sahibi ve asabi olan insanlarda meydana gelebilir.
Cinsel istismara uğrayan insanlar kendilerine zarar verebilirler.
Maddi açıdan büyük sıkıntılar yaşayan insanlar kendilerine zarar verebilirler.
Aile içinde problem yaşayan insanlar kendilerine zarar verebilirler.
Akli dengesi yerinde olmayan kişiler kendilerine zarar verebilirler.
Çok büyük korku içinde yaşayan insanlar kendilerine zarar verebilirler.
Terk edilmiş ve sokağa atılmış insanlar kendilerine zarar verebilirler.
Sevdiği bir kişi tarafından ihanete uğrayınca kendilerine zarar verebilirler.
Çok sevip karşılık göremeyince veya sevdiği kişiden ayrılmakta kendisine zarar vermek için bir sebep sayılır.
Çok fazla stres altında olan çocuklar, özellikle de sınav stresleri yüzünden kendilerine zarar verebilmektedir. Bunu nedeni ise başaramama hissidir.
Ailelerinin baskısı altında olan gençlerde kendilerine zarar vermektedirler.
Hangi insanlar kendilerine zarar verme eğilimindedir?
Ülkemizde yapılan araştırmalar sonucunda en çok kadınların kendilerine zarar verdikleri oraya çıkmıştır. Fakat kadınların arkasından sırayı genç erkelerin takip ettiği görülmektedir. Bunun yanında toplum içerisinde ayrımcılığa maruz kalmış insanlarında kendilerine zarar verme eylemi içerisinde oldukları görülmektedir. Ruh sağlığı açısından durumu iyi olmayanların da bu sıra içerisinde yer edinmektedir. Uyuşturucu bağımlılarında bu risk artmaktadır. Sokağa atılan insanlar ve kendini değersiz gören bireylerde kendilerine zarar vermektedirler. Özellikle de ergenlik dönemindeki problemler yüzünden çok fazla kendilerini yaralayan gençler bulunmaktadır.
Kendilerini topluma kabul ettirememe hissi onları yanlış yerlere ve yanlış davranışlara sürüklemektedir. Kendilerine olan güvenleri az ve eksik olan bireyler bu durumu içselleştirerek, kendilerini dış dünyadan soyutlarlar. Yalnız hissederek kimsenin onları anlamadığını düşünerek bir içsel bunalım geçirirler. Bu durum bireyin bu iç bunalımının dışarıya yansıtmasını ise kendine zarar vererek göstermektedir. Kadınların cinsel istismara uğramaları sonucu bu durumu dile getirmeyerek; kendi bedenlerine zarar vermesi ile sonuçlanır. Cinsel istismara uğrayan kadın kendini suçlar ve bu durumdan utanarak kendi hayatına son verebilir.