{ "title": "Kıskançlık", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/kiskanclik(1).jpg", "date": "19.01.2024 13:26:10", "author": "Saliha Özkan", "article": [ { "article": "Kıskançlık, Eskilerden günümüze kadar var olan ve insan yaşamını çok yakından etkileyen ve rahatsız edici duygulardan birisidir. Kıskançlık kaybetmekten korktuğumuz bir kişinin ya da bir ilişkinin tehdit altında olduğu sanısıyla yaşanan karmakarışık bir ruhsal yaşantıdır. Kıskançlıkla beraber öfke mutsuzluk, yalnızlık ve çaresizlik gibi duygular da yaşanmaktadır. Kıskançlık durumunu yaşayan kişiler, sahip olduğunu başkalarına kaptırma duygusuna kapılarak ortaya çıkan hallerdir.

Bazı durumlarda kıskançlık yaşamın bir parçası olarak gelip geçici biçimde olur, bazen de yaşamı alt üst edecek biçimde olabilmektedir. Kıskançlık duygusu insanoğlunun doğasında olan bir parçadır. Kadın ve erkeklerin yaşadıkları kıskançlık duyguları farklılık göstermektedir. Kadınlar daha yapıcı bir yaklaşım göstermekle beraber, genel olarak alttan alan bir yaklaşım göstermektedirler. Erkekler ise genelde tehdit ederek veya kuvvet gücü kullanarak, sonuca varma çabasındadırlar. Kıskançlık çoğu zamanda birçok insan ilişkilerini derinden etkileyen ciddi bir sorun olmaya başlamaktadır. Bu durum özellikle kadın ve erkek ilişkilerinde sıkça görülmektedir. Kıskançlık duyguları ilk zamanlar daha tatlı ve hoş gibi görünse de zamanla insanlar birbirine alıştıkları vakit, bu durum daha da kötüye gitmeye başlayacaktır.

Kıskançlık durumları insanın kendi içerisinde ilişkileri için büyük tehlike barındırır. Çünkü gözleri hiçbir şey görmeyen ve başka bir şeyi görmesine de engel olan bazı durumlar ortaya çıkartmaktadır. Kıskançlık çoğu zaman günlük hayat içerisinde gelişmeye devam eder ve ilişkinin bir noktasında ya da belirli durumlarında hayal kırıklığı yaşanmasına sebebiyet vermektedir. Kıskançlığın üstesinden gelebilmek için eşler arasındaki kuvvetli bir bağ sağlanması gerekmektedir. Güven sorununu ortadan kaldırıldığı vakit çoğu zaman kıskançlığın azaldığını görmekteyiz. Bu yüzden açık ve dürüst olmak, iletişim kurabilmek ve birbirine ait olma duygusunu güçlendirme, kıskançlık açısından son derece önemlidir.

Kıskanma neden olur?
Kıskançlık durumları kişiye göre farklılık göstermektedir. Yaşlılarda değişik nedenlerle ortaya çıkan bunama hallerindeki kıskançlıklar de görülebilmektedir. Yaşla beraber insan kendini güçsüz hissetmesi, yetersiz hissetmesi gibi olaylarla karşı karşıya kalabilmektedir. Eşler arasındaki hafif düzeydeki kıskançlıklar hoş karşılanır. Hatta aralarındaki sevgi bağlılığının bir göstergesi olarak kabul ederler. Fakat aradaki sevgi ve güven ne kadar güçlü olursa olsun, eşler öncelikle kendilerine güveni sağlamalıdırlar. Kıskançlık durumları, bazıları için kamçılayıcı itici güç olarak görülse de aşırı kıskançlık hem kıskanan kişiyi hem de karşı tarafı çaresiz bırakır. Aşırı kıskanmak sevmenin ve aşkın koruyuculuğun bir yolu değildir. Tam tersine sevgi yıpratmaya sebebiyet verir. Dozunda ve dengeli olması en ideal olanıdır.

İnsanoğlunun kıskançlık duygusu aslında çocukluk dönemine dayanmaktadır. Çocuklarımızın yaşadığı önemli duygulardan birisi kıskançlık olabilmektedir. Yaşamın her döneminde olabileceği gibi çocukluk döneminde de kıskançlık duygusunu yaşamak normal bir durumdur. Çocuklarda kıskançlığın sebepleri vardır. Çeşitli sebeplerden olabildiği gibi kişilere yönelikte olabilmektedir. Örneğin arkadaşı, anneyi babayı veya kardeşi kıskanmalar gibi. Kendilerine gösterilen ilginin, sevginin azaldığını düşündükleri anda kıskançlık yaşayabilmektedirler. Yaşadıkları kıskançlığı çeşitli şekillerle ifade edebilirler, tepki gösterirler. Doğal bir duygu olan kıskançlığın temelinde güvensizlik yatmaktadır. O ana kadar kendisine yönetilen ilgi, bir başkasına çevrildiği vakit çocuk kendini bırakılmış, terk edilmiş ve güvensizlik duygusu içerisine girer. İlginin üretildiği yeni kişiye karşı bir hırçınlıkla bakar.

Kıskançlık bazı durumlarda geçici olsa da bazı durumlarda da ömür boyu onunla beraber hayat boyu yürümeye devam etmektedir. Çocuklarda çok sık karşılaştığımız kardeş kıskançlığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumlarda bazı çocuklarda kıskançlıklarını kardeşlerine saldırgan davranışlar da bulunarak gösterebilirler. Bunun amacı ise ilgi görmektir. Çocuk dayak yemeye bile razı olur. Çünkü dayak yemek bile onun için unutulmaktan veya ilgi görmemekten iyi bir durum olarak düşünür. Bazı çocuklarda ise içlerine kapanarak ve çevresine karşı ilgisiz kalarak ya da kardeşi ile rekabet etme yarışına girerek bu durumlarda yaşanan küçük davranışlarda bulunmaya başlarlar. Bu zorlu durumlarda anne ve babaya çok iş düşmektedir. Çocuklarımızın bu zor anlarının farkında olup, onları üzmeden bu durumları ortadan kaldırma çabası içerisine girmeliyiz. Böylelikle daha sağlıklı nesiller yetiştirmiş olmaktayız.
" } ] }