{ "title": "Özgüven Eksikliği", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/ozguven-eksikligi.jpg", "date": "21.01.2024 01:19:31", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "Özgüven eksikliği, kişinin yaşamındaki olaylarla alakalı kararlarını yaşama geçirmesi için kendine cesaret verecek duygunun eksik olma halidir. Özgüven mutlu olmayı sağlayan, kişiye başarıyı getirebilecek olan bir etkendir. Özgüven kişide kendi için olumlu yargıların oluşması, olayları kendisinin kontrol edebileceğine inanmasıyla, kendisini sevmesiyle, kendisinin değerli olduğuna inanmasıyla, her türlü konuya yeterli olabileceğini düşünmesiyle, kendini tanımasıyla, kendisiyle barışık olmasıyla ortaya çıkar. Özgüven eksikliği halinde ise kendinden şüphe etmeye başlar, yaşamda pasifleşir, güvensizlik duygusu gelişir, depresyona girme, aşağılık duygusu içinde olma, şüphe duyma gibi durumlar meydana gelir.

Çocukların yetiştirilmesinde en önemli unsurlardan birisi özgüvendir. Bu olgu kişilik gelişiminde temel yapıdır. Eksikliği halinde sonraki yaşamı adeta karamsar bir hale dönüşür. Bireylerde doğumdan ergenliğe kadar özgüvenin şekillenmesi gerekir. Özgüven eksikliği bulunan bireyin kendi ayaklarının üzerinde durması, başarılı olması, stres gibi etkenlerden korunması, isteklerini yerine getirmesi oldukça zordur.

Özgüven eksikliği neden olur?

Yaşamında başarıyı yakalayan kişilerin genellikle aile desteğini aldıkları görülmektedir. Çocuklara yeterince fırsat tanındığı zaman, kendilerini daha başarılı şekilde ifade ettikleri görülmektedir. Çocukların uğraş olarak seçtikleri sanatsal faaliyetlerde, sportif aktivitelerde mutlaka ailesi tarafından desteklenmesi gerekir. Kişinin kendisiyle alakalı iyi duyguları geliştiren özgüven, aynı zamanda kişinin kendini daha iyi ve mutlu hissetmesini sağlayan bir etkendir. Kişi kendi olduğundan memnun olur, dolayısıyla kendisiyle ve etrafındakilerle barışık olur. Bebekler kendileri için bir şey yapıldığını hissettikleri andan itibaren, özgüven duygusu da gelişmeye başlar. Aslında özgüven anne karnında gelişim gösteren bir histir. Bebeğe doğduğu andan andan itibaren dozunda verilen sevgi, önemsendiğini hissettirmek, aktiviteler aracılığıyla iletişimin sağlanması önemlidir. Bunlar bebeğe kedisinin dikkate alındığını hissettirecek etkenlerdir.

Erken çocukluk dönemi denilen çağda, ailenin çocuğun kişilik gelişiminde büyük sorumluluğu bulunmaktadır. Çocuk ailede bir birey olduğunu hissetmelidir. Bunu yapacak olanda diğer aile bireyleridir. Aynı hamur gibi çocuğun yoğurulması gerekir. Bu dönem çocuk çevresindeki her bilgiyi, konuşmaları, yapılanları alarak, kendine göre sentezler. Eğer çocuğun kendi çapında hedefi varsa, yapacakları konusunda bilgiye sahipse, ileride özgüven eksikliği yaşamaz. Aileye düşen çocuğun başarısında olduğu kadar, başarısızlıklarında da yanında olmaktır. Çocuklarını koşulsuz sevmeleri gerekir. Ancak bu sayede çocukların geleceği sağlam temellere kurulabilir. Çocuklar sonraki yaşamında sorunlarını başarılı bir şekilde çözümleyebilir.

Özgüven eksikliği belirtileri nelerdir?

Eleştirilere karşı alıngan olmak: Aşağılık duygusu etkisinde bile insanlar hata yaptıklarında, bunların başka kişilerce vurgulanmasını istemez. Çünkü yapılanları kendilerine yapılan bir saldırı olarak kabul ederler.

Özgüvene ters cevaplar verme: Kişiler bazen kendilerine iyi gelecek şeyleri duymak istemez, pozitif olanları duymayı istemez. Çünkü bu kişiler kendi duygularıyla çelişirler. Özgüven eksikliği olan kişilerde bu yaygın şekilde görülebilir.

Aşırı eleştirisel olmak: Kişinin önce kendisini iyi hissetmesi gerekir. Kendini iyi hissetmiyorsa, başkaları içinde iyi düşünemez. Herkeste kusur arar, hatalarını bulmaya çalışır. Bunun sebebi kendisinin kötü birisi olmadığını kanıtlamak içindir.

Suçlama eğiliminde olmak: Bazen kişilerin aşağılık duygusundan kurtulabilmek için, kendi hatalarını başkasına yüklediği görülür. Hatayı kendileri yapsa da suçlu olarak başkalarını gösterirler.

İşkence isteği duyma: Özgüven eksikliği belirgin şekilde olduğunda, kişilerde başkalarına zarar verme eğilimi olabilir. Başkalarına zarar verme, suçlama kontrol edilemez hale gelir.

Rekabetten kaçınmak: Özgüven eksikliği olan kişilerde başkalarının kazandığı gibi oyun kazanmak, ikramiye kazanmak ister. Ancak kazanamayacaklarını düşündükleri için, bunlardan kaçınırlar.

Yalnızlık ve çekingenlik: Kendilerinin zeki ve başkaları için ilginç olmadığını düşündüklerinden, başka kişilerinde böyle düşündüklerini zannederler. Bu özgüven eksikliği olan kişilerin kendilerini sosyal yaşamdan soyutlamasına, susmasına neden olur.

Özgüvenin iyileştirilmesi için neler yapılabilir?
Özgüven eksikliği olan kişilerin daima pozitif bir hedefe yönelmesi, negatif etkenlerden uzaklaşması gerekir. Kişiler kaybetmekten korkmamalı, girişecekleri illeri başaracaklarını düşünmeleri gerekir. Eğer başkalarından özgüven eksikliğini ortadan kaldıracak sözler işitirlerse, bu kişilerde yaşama bağlanır ve kendilerine olan güven artar. Güvenin olduğu bir toplumda özgüven eksikliği daha az etkili olur.
" } ] }