{ "title": "Reenkarnasyon", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/reenkarnasyon(1).jpg", "date": "20.01.2024 07:30:20", "author": "engin aktu", "article": [ { "article": "Reenkarnasyon; ya da diğer ismiyle ruh göçü, ruhun devamlı olarak tekrar bedenlendiğine inananların, bu olaya vermiş olduğu addır. Reenkarnasyon kavram olarak, Asya dinlerinde mevcut olan, tenasüh kavramından biraz farklı olmakla beraber, benzerlikleri de bulunan bir kavramdır. Günümüzde ruh göçü olayına inanan insanların sayısı, neredeyse bir milyarı aşmaktadır.

Ayrıyeten Dürzilik ve Nusayrilik gibi, Orta Doğu da yaygın olan bazı dinlerde de reenkarnasyon inancı mevcuttur.

Nasıl ki yeryüzü hayatı için bilinen net bir süre tespit edebilmek mümkün değilse, yeni bir bedene geri dönüş öncesi için de belli bir süre belirleyebilmek mümkün değildir. Kimi insanlar hayatta üç yıl, kimileri ise yüzyıl yaşarlar.

Yeryüzü hayatının süresi, kişisel bir faktördür. Aynı bunun gibi, dünyaya yeniden gelmeden ya reenkarnasyon olayı olmadan önce geçirilen zamanın süresi de pek çok şarta bağlı olan kişisel bir etkendir. Hemen şunu da belirtmek gerekir ki, bir gezegende reenkarne olmaya gelmeden önce, ruh varlığı daha önceki hayatlarının anılarını yitirmeye razı olur.

Reenkarnasyon, Antik Çağın tüm alanlarında gizli bir sır olarak öğretilmiştir. İlk uygarlıklarda ve çeşitli gelenek çeşitlerinde, ruh göçünün simgelenmesinde şu sembol ve sembolizmlerin kullanıldıkları iddia edilir: Kuyruğunu ısırmakta olan yılan, ağaca dolanmış yılan, kelebek, spiral, mumya üzerine koyulan ankh, kemik, daire, bilgi ağacının veya hakikat ağacının meyvesinin yenilmesi, Budizm, alageyik, şamanlık, ırmağın karşı kıyısına geçen ak koyunun kara koyun haline gelmesi, suyun bir vazodan diğerine aktarılması. Fakat bu semboller tek manalı olmadıklarından dolayı, sadece ruh göçünü simgelemek için kullanılmadıkları, çok anlam taşıyan bu sembollerin farklı bağlamlar için, farklı anlamlarda kullanıldıkları belirtilir.
" } ] }