{ "title": "Yalnızlık", "image": "https://www.psiko.gen.tr/images/yalnızlık.jpg", "date": "20.01.2024 12:04:18", "author": "ayşe ekercan", "article": [ { "article": "
Yalnızlık, Yalnızlık nadiren ya da kimi zaman insanın kendisini birçok etkinlikten koparmasıdır. Bir köşeye çekilme, diğer insanlardan uzaklaşma, işini bırakma, yaptığı işten zevk almamaya başlama halidir. Aslında insanlar bir bakıma kendi kendisini yalnızlaştırır. Bu durum yalnızlıklı bir hastalıktır. Burada yaşanan yalnızlık duygusu hasta bir insan tarafından yaşanır ve bu durum yalnızlık duygusuna da genel olarak zarar veriyor. Bu insanların net bir karar vermeleri lazım. Ciddi bir karar vererek kendisini sosyal ortam içine sokmalı, günlük verimli ilişkiler kurmalı, dostlukları güçlendirmeli ve sohbet ortamına katılması gerekir. Aslında insanların yalnızlığını unutması kendi isteğine bağlıdır. Yalnızlık aslında evrensel bir duygudur. Kararsızlık bütün insanlar için eşsiz ve karmaşık bir durumdur. Yalnızlık sanıldığı gibi pek bir etkisi yoktur ve bu nedenle korunmak, tedavisi duruma ve kişilere göre farklı olur. Arkadaşıyla sorun yaşan ve arkadaşıyla küsen bir çocukla, eşini yeni kaybetmiş bir kadının yalnızlığı birbirinden çok farklı bir durumdur. Yalnızlığı iyi bilmek lazımdır.

Yalnızlık sadece yalnız kalmak ve tek başına kalmak değildir. Tek başına ve yalnız olduğunu hissetme halidir. Yalnızlık insanları boşluk duygusuna ve istenmezlik hissine neden oluyor. Yalnız insanlar çoğunlukla insanlarla ilişki kurmayı çok isterler ama düşünce şekilleri diğer insanlarla iletişim kurma çabasını güçleştirir. Yalnızlık duygusu boşanma ya da taşınma gibi durumlarda da hissedilir. Hayatınızda çok sevdiğiniz bir insandan ayrıldığınızda ya da çok sevdiğiniz kişiyi kaybettiğinizde yani öldüğünde yalnızlık duygusuna sürüklenirler. Bazen bu gibi yalnızlık duygusu insanların psikolojik bir bozukluk olan depresyona da sokabilir. Düşük özgüven de insanları yalnızlık duygusunu hissettirir. Özgüveni düşük olan insanlar, diğer insanların gözünde önemsiz olduklarını düşünürler. Bu durumda insanları kronik olarak yalnızlığı yaşatır. Yalnız olmanın ruhsal sağlık açısından olumsuz etkileri vardır. Bunlar; depresyona girme, intihar etme düşüncesi, kalp hastalıkları, stres, öğrenme ve hafızada bozulma durumu, asosyal davranışlar, karar verme güçlükleri, alkol ve madde kullanımı, Alzheimer hastalığının ilerlemesi, beyin fonksiyonlarında zayıflama görülebilir.

Yalnızlık, sevgi ve nefrette ölçünün kaçması durumunda sevginin dışarıya fışkırması, nefretin ise içe gömülmesidir. Yalnızlık, içe atılmış bir duygudur. Yoğunluğu fazladır. Bu yüzden insanların içini acıtır. Yalnızlık zihinde insanı oyalayan bir duygudur ve bedene zarar verebilen bir duygudur. İnsanın yaşamında doğal bir şeydir. Yalnızlık karmaşık bir durumdur. Karmaşanın en yoğun olarak yaşandığı zaman dilimlerinde insanın kendi içine hapseder ve bu duygu, onu bir taraftan hapislikten kurtarır ama bir taraftan kendisine mahkûm eder.

İtilip kakılmışlığın hissi ile sevginin, aşkın ve hoşgörünün hafifliği arasında yüreğimizi yakan serinliği ile kimi zamanda ne hissettiğimizi anlatmaktan aciz kaldığımızda yaşadığımız duygudur yalnızlık. Yalnızlık duygusu insanların kendisini çok kötü, işe yaramaz hissettirir. Depresyonla olan yalnızlıkta insan çoğu kez bilişsel değerlendirmesi bozularak etrafında oluşan olayları doğru olarak yorumlama yeteneği kaybolabilir. Doğru olan bir olayı yanlış düşündürür, yanlış olayı ise doğru olarak düşündürür. Bu duygu bazen insanları çıkmaz yola sokabilir. Yalnız kalmak insanların yaşam kalitesini düşürebiliyor. Yaşam coşkusunu tüketen dört maddeden birisi yalnızlıktır. İnsanlarda ben ne olacağım kaygısı çok olur. Yaşamın coşkusu bittiğinde yapılacak birşeyin artık kalmadığı hissi kuvvet bulur. Bu his çaresiz bir şekilde yaşamın kararmasını sağlar. Enerji biter ve her şey anlamsız hale gelir.

Bazı insanlar yalnızlığını en doğal hali ile ortaya çıkarır. Bazı insanlar kendilerini güçlü gibi gösterirler ve bu duygunun ardına saklanırlar, yalnızlıklarını belli etmemeye çalışırlar. Ama bu şekilde kendilerini kandırmış olurlar. Yalnızlık öylesine acı veren bir duygudur ki, insanlar bu duyguyla yüzleşmek istemezler ve her türlü çareyi düşünürler. İnsanların ruhana sıkıntı verir. Yalnızlıktan kurtulmak için insanlar bakış açısını değiştirmelidir. Ufuklara uzanan bozkırlara bakmakla moralimizi de bozabilir, bizi mutlu da edebilir. Bu insanların kendi bakış açısıdır. Güzel şeyler düşünüp kendimizi mutlu da edebiliriz. Bu şekilde insanlar kendi kendini mutlu edebilirler.
" } ] }