Ölüm Korkusu

Ölüm korkusu, insanlarda görülen bir duygudur. Kendini anlamaya başlayan kişiler, aynı zamanda ölüm korkusunu da yaşamaya başlar. Ölümün tahmin edilmeyecek şekilde, beklenmeyen bir zamanda gelecek olması, kesinlikle ölümün geleceği belirsizlik oluşmasına neden olur. Korkuyla iç içe olan kişilerde ise zaman içinde psikolojik problemler yaşanmaya başlar.
Bunlar fazla sayıda kişide yaşamayı istemez. Eğer günlük yaşamı etkileyecek düzeyde ölüm korkusu yaşanıyorsa, mutlaka Uzman yardımı alınmalıdır. Her yaştan kişiyi etkileyebilen bu sorun, toplumda bellik kesimde daha fazla görülür. Kişiler korku yüzünden evden bile çıkamaz olurlar. Çünkü dışarıda kendilerine araba çarpacağını, ayaklarının kayıp düşeceklerini gibi düşünerek engellerle yaşamaya başlarlar. Bu kişilerin sosyal yaşamlarını olumsuz etkilemeye başlar.

Ölüm korkusu neden ortaya çıkabilir?


Ölüm korkusu insanlarda genellikle yaşanan bir acının ardından ya da tanık olunan olumsuz bir olayın ardından ortaya çıkabilir. Örneğin; kişi sevdiği bir yakınını trafik kazasında kaybederse, trafiğe çıkmaktan, trafikte seyreden araçlardan çekinir hale gelebilir. Bu kişinin ölüm korkusu yaşadığını gösterir. Her an böyle bir şeyle karşılaşacağını düşünerek, bunu hastalık derecesinde yaşamaya başlar.

Ölüm korkusu tedavisi nasıl yapılır?


Ölüm korkusu için uygulanan tedavide varoluşçu terapi oldukça yaygın şekilde kullanılır. Bunun yanında bilişsel davranışçı yöntemlerde tedavide ön plana çıkabilir.
Bunlarla kişinin yaşamı anlamasına yardımcı olunur, yaşamı yeni baştan yorumlamasına destek olunarak, aldığı psikolojik yardım ölüm korkusunu yenmesini sağlayabilir. Bazı kişilerde hipnoz uygulaması da kullanılır. Tedavide ilaç desteği nadiren kullanılır. Kişi aşırı derecede korku yaşıyorsa ve bunun sonucunda el, ayak titremesi, nefes almada zorluk çekiyorsa, ilaçlarla tedavi desteklenebilir.

Ölüm korkusu nasıl yaşanır?


Bu korku farklı şekillerde insanları etkileyebilir. Bu durumda ölüm korkusununda farklı etkiler yapması söz konusudur. Ölüm korkusu aslında kişide yaşamamak ve varlığın devamının sağlanamaması şeklinde etkili olur. Diğer korkulardan farklı olarak bunun nesnesi yoktur. Ölüm korkusunu herkes farklı şekillerde anlatır. Bazen ölümün kendisinden korkanlar olur, bazen de ölümden sonra geride kalan kişilerin ne yapacağından, kendisinin diğer dünyada yapacaklarından yani bilinmezlikten korkanlar olabilir. Bazen de kişiler ölümün gerçekleşmesiyle var olamayacağını düşünerek korkar ve kendilerinde patolojik bir durumun ortaya çıkmasına sebep olurlar.

Ölüm korkusu normal midir?

İnsanların yaradılışında korku özelliği bulunmaktadır. Eğer ölüm korkusu yerinde ve zamanında yaşanırsa, doğal olarak kabul edilebilir. Bunun yaşamı koruyan bir unsur olduğu söylenebilir. İnsanlar doğdukları andan itibaren yaşamda kalmaya, yaşama tutunmaya çalışırlar. Yaşamında aç kalmaktan, yaralanmaktan, susuz kalmaktan, karanlıktan ve pek çok şeyden korkarak yaşamına devam ederler. Çünkü bunlarla mücadele etmediğinde, korkmadığında herkes öleceğini bilir. Bu açıdan ölüm korkusu yaşamdaki temel korku olarak kabul edilir. İnsanlara görülen diğer korkularda ölüm korkusundan türeyen korkulardır. Mesela; karanlık korkusu, yükseklik korkusu gibi korkular ölüm korkusunun neticeleri arasındadır.

Kimler ölüm korkusundan daha fazla etkilenir?

Ölüm korkusunun yaşanmasına neden olan unsurların başında, ölümün ne zaman geleceğinin ve ne şekilde olacağının bilinmemesi gelir. Bu alanda yapılan araştırmalarda evli kişilerin bekar olanlardan daha fazla ölüm korkusu çektiğini, çocukları olan kişilerin de çocukları olmayanlara oranlara ölüm korkusunu daha fazla yaşadıklarını göstermiştir. Bunun gibi zenginler fakirlerden, dininin emirlerini bilerek bunları yerine getirmeyenler ölüm korkusunu daha fazla yaşarlar. Dindar olmayan kişiler ise ölümden sonraki yaşanacak sıkıntılardan, acılardan, cezalardan korkar.

Ölüm korkusunu yenmek mümkün mü?

Ölüm korkusunu yenmek için çaba göstermek gerekir. Bunu azaltmak için, kişinin tatmin edici bir yaşamı olmalı, ölümü düşünmeli, inançlarına uygun bir yaşam sürmeli, ölüme yakın olan yakınlarıyla daha fazla ilgilenmeli, herkese faydalı olan işleri ön plana çıkarmalı, ölümle ilgili bilgilere sahip olunmalıdır. İnsanlar ölümü öteleyemez. Bundan kaçmaya çalışmakta faydasızdır. Bu nedenle ölüm korkusunu yenerek, yaşamlarının tadını çıkarmak için çabalamaları gerekir.
19.01.2024 23:02:33
Ölüm Korkusu ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.

Sayfayı Düzenle

Ölüm Korkusu Yorumları

Kırmızı sayıyı girin

1 Yorum Yapılmış "Ölüm Korkusu"
hazır olmayan tabiki ölümden korkar. ama bence ölüm bir başlangıçtır sonsuzluğun başlangıcı. ne mutlu rabbimize kavuşcaz.
Müfahir . 22.08.2016

Pedofoli

Pedofoli, Son zamanlarda oldukça sık duyduğumuz yetişkin bir bireyin çocuklara yönelik cinsel arzu halk dilinde sübyancılık ve sapıklık demektir. Sorunl...
Devamını Oku

Ayak Fetişizm

Ayak fetişizm, Fetiş kutsal sayılan ya da şans getirdiğine inanılan varlık anlamına gelmektedir. Bu kimi zaman nesne ya da aksesuar olarak kullanılırken; kim...
Devamını Oku

Hipopituitarizm

Hipopituitarizm hastalığı, insanlarda hipofiz bezlerinde meydana gelen problemler nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Aslında bu hastalığa direk olarak hipofiz...
Devamını Oku

Ani Sinirlenme

Ani Sinirlenme, Ani sinirlenme insanın elinde olmayan sebepsiz yere olan bir durumdur. Bir anda gelişen ani sinirle vücuttaki adrenalin yükselir ve bu d...
Devamını Oku

Halüsinasyon

Halüsinasyon, diğer bir adıyla varsanı, gerçek hayatta var olmayan ancak kişilerin duyu organlarının herhangi biriyle algıladığını zannettiği durumların adıd...
Devamını Oku

Transseksüel

Transseksüel, kendini karşı cinse ait hissetme, karşı cinse benzeme eğilimi taşıyan kişilere transseksüel denir. Hem erkek hem de kadınlar için geçerl...
Devamını Oku

Kendi Kendine Konuşma

Kendi kendine konuşma, günümüz toplumumuzda direk olarak bir hastalık olarak görülmektedir. İnsanlar böyle bir insanı gördükleri zaman bu kişiye deli gözüyle...
Devamını Oku

İntihar

İntihar, insanın kendi öz benliği içinde, üstbenlik ile çatışması sonucunda oluşan kaygının eyleme dönüşmesidir. Eski çağlardan beri kendine zarar veren insa...
Devamını Oku

Kendine Zarar Verme

Kendine Zarar Verme, İnsanların kendilerine zarar verme eylemleri demek kendi bedenlerine ciddi hasarlar vererek ve vücudunun belirli yerlerine zarar ve...
Devamını Oku

Psikotik Depresyon

Psikotik depresyon özellikli bunalım, psikolojik bir rahatsızlıktır. Rahatsızlığın ilerleyen safhalarında depresif tabloda psikotik özellikler de görülebilir...
Devamını Oku

Akut Şizofreni

Akut Şizofreni, Şizofreni Türkçeye Yunanca olarak şizo (Schizein) ve akıl anlamına gelen frenos (Phren) kelimesinden gelir. Ayrık veya bölünmüş anlamına da g...
Devamını Oku

Fetişizm

Fetişizm, Kişinin normal insanlara göre cinsellik duygusu uyandırmayan birtakım nesnelere ilgi duyması ve bu ilgiyi saplantı haline getirmesi olarak tanımlan...
Devamını Oku

Delüzyonel Bozukluk

Delüzyonel Bozukluk, Kişide değiştirilemeyen kalıcı bazı düşünce ve davranışların yanlış olduğunun kesin bilinmesine karşılık düşüncelerinin doğru olduğuna i...
Devamını Oku

Konsantrasyon Bozukluğu

Konsantrasyon bozukluğu: Yaşadığımız toplumda neredeyse %30'unda konsantrasyon bozukluğu bulunmaktadır. Özellikle çocuklar ve gençlerde daha çok görülmektedi...
Devamını Oku

Megalomani

Megalomani, Sosyal psikolojinin alt dallarından olan megalomani insanın kendisini olduğundan fazla ve büyük görmek, eşdeğer insanlardan üstün görmenin m...
Devamını Oku

30 Yaş Sendromu

30 yaş sendromu, adından da anlayabileceğimiz gibi insanlarda 30'lu yaşlarda ve hatta bazı insanlarda 28 yaşında bile görülebilen bir sorundur. 30 yaş sendro...
Devamını Oku

Yalnızlık

Yalnızlık, Yalnızlık nadiren ya da kimi zaman insanın kendisini birçok etkinlikten koparmasıdır. Bir köşeye çekilme, diğer insanlardan uzaklaşma, işini ...
Devamını Oku

Bipolar Bozukluk Testi

Bipolar bozukluk testi, bipolar bozukluk tanısı koyabilecek herhangi bir psikolojik test, film çekimi, laboratuvar testi gibi tetkikler bulunmamaktadır. En d...
Devamını Oku

A Tipi Otizm

A Tipi Otizm, A Tipi Otizm yani atipik otizm, yaygın gelişimsel bozukluktur ve çocuk hakkında belirli bir teşhis konulamaması, ancak çocuğun birden fazl...
Devamını Oku

Ajitasyon

Ajitasyon, ruh bozukluğu sebepleriyle, çevredeki kişilerin davranış ve tutumlarına bağlı meydana gelen hem davranışsal hem de ruhsal heyecanlılık şeklinde ol...
Devamını Oku

 

Popüler İçerik
Pedofoli
Ayak Fetişizm
Hipopituitarizm
Ani Sinirlenme
Halüsinasyon
Son Forum Konuları
Beyincikte Denge Bozukluğu
Yardım Sayfaları
Tıbbi Sorumluluk Reddi  
Gizlilik Politikası  
Çerez (Cookie) Politikası
Güvenlik Politikası
Bizimle İletişime Geçin
Forumlar
Site Haritası
Feed
Sitede yer alan haber ve içeriklerin tüm hakları saklıdır ve buradaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. Buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.
Şubat - 2024