Şizofreni Hastalığı, özellikle kişinin duyguları, hareketleri ve düşüncelerini ve diğer kişilerle ilişkilerini olumsuz yönde oldukça etkileyen, beyinle ilişkili bir rahatsızlıktır. Şizofreni hastaları genel olarak ikili ilişkilerde, iş ve okuldaki ilişkilerinde problemler yaşarlar. Bu hastalık kişide ömür boyu devam edebilir. Ancak hasta tedavi altına alınarak rahatsızlık kontrol altında tutulabilir. Şizofreni hastalığı hastanın hayali ve gerçeği birbirinden ayıramadığı zihinsel olarak oluşan bir hastalıktır. Şizofreni hastalarının genellikle davranış ve tavırları karşısındaki kişiler tarafından çok tuhaf karşılanabilir. Bu hastalar hayal ürünü olmayan ve gerçek kabul edilen ilişkilerini kaybettiklerinde aniden gelişen bir davranış ve kişilik bozukluğu olabilir. Bu davranışları psikotik epizot şeklinde adlandırılmaktadır. Şizofreni rahatsızlığının derecesi kişiden kişiye değişebilir. Şizofreni rahatsızlığının olası belirtileri yeniden tekrarlama ve gerileme zamanları oldukça ciddi seviyelere ulaşabilmesinin yanı sıra belirtiler en aza da inebilir.

Şizofreni olarak bilinen hastalık kronik özelliklere sahip olan ve hastada beceri kaybına neden olan, dünya nüfusunun oldukça önemli bir kısmını etkisi altına alan bir akıl hastalığıdır. Bu hastalık hastanın kendisini olumsuz yönde etkilemesinin yanı sıra aile bireylerini ve çevresini de olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle kişilerde ergenlik çağlarının sonlarında veya gençlik çağlarında rastlanan, farklı derecelerde ve şekillerde düşünce, duygu davranış ve hareket bozuklukları, gerçek olaylardan uzaklaşmanın yanında karakterize olarak adlandırılan psikotik bir bozukluktur. Şizofreni hastalığının nasıl meydana geldiği dair hiçbir kesin bilgi henüz yoktur. Ancak birçok farklı faktörler üzerinde çalışmalar yapılmaktadır. Bu yüzden şizofreni hastalığının da etken olan faktörlerin kesin olarak tanımlanması tedavisi bakımından oldukça önemli bir adım atılmasını sağlayacaktır. Şizofreni hastalığında iyileşme sağlanması için en önemli konu hastalığa neden olan faktörlerin kesin bir şekilde ortaya çıkarabilmek tedavisi bakımından oldukça önemli bir başarı sağlayacaktır. Bu durumda şizofreni geninin mutlaka bulunması, yeni doğmuş olan bebeklerin bu hastalığa yakalanma olasılığını belirleme veya gerekli tedbirlerin alınması bakımından önem taşımaktadır. Nedeni ise ailesi arasında şizofreni hastası var olan insanlarda yüzde yüz kesin olarak şizofreni hastalı meydana gelmez. Genetik etkenlerin yanı sıra çevresel etkenler, yaşamda karşılaşılan olaylar, ailesel yaşam şekli, viral enfeksiyonlar ve sosyo- ekonomik koşullar benzeri faktörler şizofreni hastalığının meydana gelmesine yardımcı olmaktadır. Kendini gösteren bu neden kalabalığı tedavide başarılı olmasını kesinlikle geciktirmektedir.

Hebefreni Şizofreni: Hastalığında kişide beyin oldukça tutarsız ve karmakarışık olmasının yanı sıra konuşmaları anlaşılamaz kadar bozuktur. Dışarıdan takip edildiğinde kişinin davranışları tutarsız, komik, duygusuz veya çocuksu olarak algılanabilir. Genel olarak hastalar günlük yapılması gerekli aktivitelerini yapamayacak şekilde düzensiz ve bozuk davranışlar sergilerler.

Paranoid Şizofreni: bu rahatsızlıkta hasta kişi karşısındaki kişiler tarafından işkence gördüğüne ve bu kişiler tarafından kendilerinin cezalandırıldığına kendilerini inandırırlar. Fakat bu hastaların davranışları, duyguları, konuşmaları ve hareketleri çok normaldir.

Kalıntı Şizofreni: şizofreni rahatsızlığının hafiflemiş şeklidir. Ancak gerçek olmayan şeylere inanma ve hayal görme gibi hastalığın belirtileri hala kendisinde vardır ve hastalık ilk zamanlarda olduğu gibi önemli boyutlarda değildir.

Katatonik Şizofreni: bu hastalığa sahip olan kişilerde en fazla rastlanan semptom fiziksel olarak gelişen semptomlardır. Bu hastalar oldukça duyarsız ve hareketsiz olmalarının yanı sıra çok sert ve katı mizaçlı bir kişiliği barındırırlar. Ayrıca karşısında kendisi ile konuşan kişilerin konuştuklarını aynen tekrar edebilirler. Ayrıca aşırı yorgunluk, kendisine zarar verebilme ve beslenmeyi reddetme gibi olasılıkları mevcuttur.